1 Kasım 2013 Cuma

kişisel sorunlar

selamlar dostlar

malumunuz enteresan insanım. narsistliği iyi tanımlayan ama biriyle muhabbet sırasında sürekli kendinden bahsederek bıkkınlık doğuran bir narsistim. ya da ...... diyerek örnekler çoğaltılabilir. enteresanlıklarımın bini bir para.

ama biri varki hakikaten acınası."kendimi temize çıkarma". uzmanlık alanlarımdan birisi. eğer vicdan azabı çekiyorsam şıp diye sıyrılma mekanizması-psikolojiye yeni terim- geliştirip akça pakça bir çocuk oluveriyorum.

bu mekanizmalardan biri de kitaplarla alakalı. kitap okumak en büyük tutkum. en yoğun anlarımda dahi mutlaka okurum. zaman yaratır yine okurum. üniversite yıllarımda muhtevası uhreviyat olan eserlerin yanında ayda on beş yirmi kitap bitiriyordum. burası çok güzel hatta gurur verici. ama o on beş yirmi kitabı nasıl tedarik ediyordum? buyrun asıl sorun burda.

ailemden para alamıyordum.  2007 de bursum 160 tl idi ve ev harcamalrı için 100 tl ayırıyordum. 60 tl yol ve şahsi ihtiyaçlarım için ayırmıştım. liseden alışkanlıkla kitapçıları gezerken iştahım kabarıyor ama cebimdeki ayrılmış paranın yetmeyeceğinden kuşkulanarak dışarı çıkıyordum. ateş pahası kitaplar.

cengiz aytmatovun tüm eserleri 200 tl lik bir paketle satılıyordu o zaman. aylık geliri 160 tl olan için büyük para. ama içimde ukde de kalmıştı. arkadaşıma açtım durumu. gel seni bir yere götüreyim dedi. merdiven altı bile sayılamaycak bir mekanda en pahalı kitabın 4 tl olduğunu öğrenince halimi görmeliydiniz. nerden gelir nereye gider bu kitaplar diye sormadan dadanım tüm kitaplara. yıllarca aldım okudum sakladım. aldığım kitapların korsan olduğunu farkettiğimde 42 koli kitabım vardı. o andaki vicdan azabımı tarif edemem. 42 kolilik hırsızlık. ne yapacağımı bilemedim. ve bir hafta içinde yeni bir mekanizma geliştirdim." okumayaydım da  cahil mi kalaydım" şeklinde özetlenecek mekanizamam aslında ne kadar okursan oku eşekliğin baki kalacağının göstergesiydi.

üniversite üçten sonra orjinal kitaba terfi ettim. çok zorlanarak. kitaba param yetmiyor. para bulmak için çalışıyorum. o zaman da kitaba vakit kalmıyor. kütüphaneler ise benim için hiç bir zaman iyi mekanlar olmadı. kitaplar benim olmadı mı okuyamam. yazmalıyım çizmeliyim. parçam olmalı benim o yapraklar.

eve dönerken 29 koli orjinal kitabım olmuştu. hepsi en azından bir kere okunmuştu. - taşırkenki halim içler acısıydı-

şu anda 42 kolilik emek hırsılığı için hala birşey yapmıyorum. o yazarların hakkını nasıl öderim ne yapmam lazım hiç bilmiyorum.

ve beni bu düşüncelere sevk ettiği için sevgili kaan a teşekkür ediyorum. geçen yazısında kürk mantolu madonnadan bahsetmişti. 2 buçuk saatte bitti kitap. alalı bir hafta olmadı daha ama 3.kez okumaya başlıyacağım. okudkça eskiler hortluyor. hortladıkça sıyrılma mekanizmalarım yıpranmış helde çeşitli vızıltılar çıkartarak çalışmaya başlıyor. bakalım sonumuz nereye gidecek.

görüşmek üzere dostlar

11 yorum:

  1. Uzun zamandır uğramıyordum,hazır haftasonu tatiline çıkmışken ve senin yazını yakalamışken bir iki satır yorum bırakmak istedim :) Okuduğum kitap benim olmalı diyenlerden biri de benim.Çünkü minikliğimden beri minik bir emekle minik bir kütüphane oluşturma derdindeyim.Beni de epey zorlamıştı okurken.Çalışırken ise biraz daha rahat.Özellikle sinemanın ve edebiyatın önemi çok büyük bende.Mümkün mertebe orijinal almaya çalışırım.Alamasam da alabilene kadar para biriktirir beklerim.Bence heyecanı da artıran bir şey bu.Sevdiğin bir kitabı okuyabilmek için belirli bir süre para biriktirmek..Bu arada bir Kürk Mantolu Madonna furyası başlamış olmalı,en kısa sürede ben de alıp okuyacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi etmişsin beyazım

      kitaba harcamak adına ayrı bir kumbaram var. ve bu keyif kitap okumak kadar keyifli ama ben biraz bu keyifle geç tanıştım." keşke daha erken uyansaydım da iki sene boyunca korsan kitaptan uzak kalsaydım da bu zevki tatsaydım" dediğim çok olmuştur. şimdi o açığı nasıl kapatmalıyız diye düşünüyorum hepsi bu.

      Sil
  2. Sabahattin Ali'nin tüm kitaplarını seviyorum. Kürk Mantolu Madonnayı görünce tutamadım kendimi yazayım dedim. Okumayı seven insanları seviyorum hele ki kütüphaneleri varsa :) o kolileri gelip tek tek kesmek istiyorum :)) Umarım benimsediğin kitapları ödünç verebiliyorsundur. Ben iş sahibi olana kadar ne para biriktirme sabırsızlığında bulundum ne de korsan alma gafletinde. Genelde kütüphanede, kitapevinde ya da senin gibi kütüphanesi olan arkadaşlarımdan otlandım. Bence otlanma teriminin en sağlıklı ve faydalı şekli bu olsa gerek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kütüphanem - her ne kadar raflarda değil kolilerin içinde olsa da - bir çok arkadaşımı imrendiriyor. birkaç ilk basım eser de mevcut, ilk çeviriler de. ah bide imzalatabilsem dediğim çok eser de var. nuriye akmanın ilk romanı nefesi bulmak için ne kadar emek sarf etmiştim. o sebeple o kitap çok özeldir mesela. ebatları çok enteresan olsa da raflarda hep kıymetlidir bnm için. ödünç verdiğim arkadaşım üzerine kahve dökerek kitabın enkazıı da olsa hala saklıyorum. ama artık paylaşım konusunda daha hassasım malesef

      Sil
    2. Zaten insan böyle bi kötü deneyim yaşayınca paylaşmaktan korkuyor benim de başıma öyle bi şey gelmişti sen dua et seninki hala yanında :)

      Sil
  3. Korsan konusunda kendini hiç suçlu hissetmene gerek yok. Reklam ve pazarlama ürünü haline gelen bir üründen bahsediyoruz artık. Nasıl korsan karşısında müzik sektörü fiyatlarını düşürüp bize daha ucuza sunmayı becerdiyse kitap da ucuzlamalı. Ki geçmişte Ahmet Altan kitabını marketlerde 2 TL'den sattırdı. Kitap okunmamasından yakınılan bir toplumdan bahsederken okumaya çalışan bir çoğunluğun bu ikilemi hiç de sömürü gibi görünmüyor bana. Amaç okumaksa evet. Zaten gelir düzeyin yükseldikçe ve iyi bir kitapsever olduğunda orijinallerini de alıp kütüphanene koyacaksındır. Eğer bi kitap 2 TL'ye de mal edilebiliyor ve kar ediliyorsa yüksek fiyatlar er ya da geç gerileyecektir. En azından ümid ediyorum:) İyi okumalar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu vicdan muhasebeleri daha farklı konularda da daha önce uğramıştı bana. o zaman bir arkadaşım modern family dizisinden bir bölümü izletmişti.

      evin çocuklarından biri korsan bir albüm indiriyor. babası da ne yaptın sen diyerek kızıyor. artık şarkıcının -adı herneyse artık- küvetinin musluğu altından olamayacak. tek sorumlusu sensin. diyerek ağır taşlar yolluyordu.
      daha ucuz olabilir elbette sonuçta yapılabiliyor cep kitaplar üretiliyor. kağıt kalitesi düşürülüyor. geri dönüşüm kampanyaları düzenlenebilir. şart bunlar.

      Sil
  4. Vicdan fena dürtmüş seni:))
    Orjinalini elbette tercih etmek etmek lazım. Ben hala albümleri bile gidip alan bir insanoğluyum, hiç indirmedim internetten:)) Ama şunu da söylemek lazım, kitap çok okuyan biri için Türkiye`de kitap fiyatları bence yüksek. Yazarlar mı daha çok istiyor, yoksa yayınevleri mi bilmiyorum. Birileri iyi kazanıyor olmalı.
    Sen de ne çok okurmuşsun be arkadaş! 42 koli kitap!!! Peh peh peh:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okumak vazgeçemediğim ender şeylerden semi.
      yok okumak gibisi.
      hele sade büyük boy bir kahveyle....
      ama karar verdim artık önceden aldığım sonra dağıttığım ya da geri dönüşüme verdiğim kitapları yeniden alıcam her ay bir tane maziyi temizlemek adına. bu ay gazap üzümlerini aldım mesela orjinali 29 tl. yavaş yavaş telafi etmeli

      Sil
  5. Imtrakcııııııııııım,

    Üzme canınııııı, Türk insanının %25'i senin gibi olsa ben daha ne isterim.

    Helal olsun olan olmuş. Sen 29 koli orijinal kitap alacaksın da o yazarlar sana haklarını helal etmeyecekler. Ben onların alınlarını karışlarım. Senin yaptığını kaçımız yapmış?

    Korsan mevzusu gerçekten sıkıntılı, örneğin burada Warner Bros'da çalışan bir arkadaşımın söylediğine göre eğer insanlar kopya DVD almayı bırakıp tekrar sinemaya gitmeye başlamazlarsa bugünkü trendle iki yıl sonra piyasaya yeni film sürülmesi mümkün olmayacakmış. Artık o zaman herkes kendi filmini çeker, kendi kitabını yazar herhalde.

    Özlemişim ya :)) Sevgiler ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sıradanım inan sende özlendin. daha sık okuruz bundan sonra artık seni umarım.

      malesef bir çok hızlı bir erozyon var bu konuda ve artık vicden bile yeterli gelemiyor karşı koymada.

      sonumuz hayır olsun :)

      Sil