16 Ocak 2014 Perşembe

tekrarlar ve bir anı

 selamlar.

din olgumuz konulu bir yazı yazmıştım ben geçenlerde. ama geçenlerde yeni abonmanı olduğum sevgili ot insan ın bi paylaşımına düştüğüm yorum eksenli coşasım geldi.

belki de sevgili eflatoon rengi ne bırakmak lazım bu konuyu ama tutamadım işte kendimi.

varlığımız fazla bilişsel bir tanım olsa da birçok parçanın bir bütünü. ve bu bütün her bir parçadan daha büyük bir hacim , anlam barındırıyor.

varlığımızın temel boyutu bedenimiz elbette. fiziki kanunların kullanıldığı bir yaşam formunda elbette bedenlerimizle varlığımızı görünür kılıyoruz ilk etapta. ama sonra bir bakıyoruz ki iş bedenden çıkmış, bambaşka mecralara kaymış.

her biri için düzgün olmayan çok yüzlünün birer yanal yüzeyi tanımlaması çok teknik kalabilir belki . o sebeple kimlikler üzerinden konuşmak belki daha yerinde olacaktır.

bedensel kimliğimizin yanı sıra çok sayıda kimliğimiz de mevcut. siyasi kimliğimiz yoğun gündem içerisindeki ülkemizde sık sık göstermek zorunda kaldığımız bir kimlik artık. duygusal kimliğimiz de mevcut ki. ben biriyle aynı kombinasyona sahip bir kart görmedim henüz. sonra belki de bloglarımızı açma sebeplerimiz de biri olan cinsel kimliğimiz. ardından özlenen kimlik gibi bir kavram da var unutmamak lazım. en lazımlarından biri de literatürde yüzde doksan beşi müslüman gözüken bir ülkede ayırt edici bir özellik değilmiş gibi zannedilğinden fazla kullanılmıyor.

"müslümanız elhamdüllillah" çalımı ile oluşturulan bu kimlik herkes de aynı başlangıç da. desenlere baktığınız da çok farklı şeylerle karşılaşıyorsunuz malesef.

bloglarımızda hemen hemen sürekli cinsel kimliklerimizden bahsediyoruz. ama bütünün tek bir tarafı bu değil. elbette geriye kalan tek kimlik de din değil. ama bir kimlik.

malesef bu kimliği de inşa edişimiz,ettirilişimiz, türlü türlü hatalarla dolu. aynen cinsel kimliğini kabullenemeyen homofobik eşcinseller gibi dinsel kimliğini kabullenememiş ya da kabul ettiği kimlik ile barışamamış nice dinfobik müslüman mevcut.

cinsel kimliklerini rahatlıkla düzenlemiş barışık eşcinsller için din kimliklerini de güncellemek ya da değiştirmek veya kabul etmek daha da kolay olsa gerek.

ne olursa olsun dinin "aman canım işime bu geliyor ondan bunu tercih ederim" kuralları olduğunu zannetmememiz gerekiyor. "kolaylıklar " dinini "aşırılıklar" dini haline de getirmemek gerekiyor.

şu anlattığım bir çoklarını kızdırabilir. ya da tuhaf bulabilir ama bir anımı aktarmak istiyorum

bir önceki yazımda bahsettiğim eski partnerimle biriklkte yatıyorduk. aynı yatakta yattıgımızdan biri kıpırdasa diğeri mutlaka uyanır. kalktı bu. duş aldı geldi ve namaz kılmaya başladı. o dönemde de daha sonrası ve öncesinde de namazlarımı aksatmamaya çalıştım. hayatımın onunla kesişen döneminde o da kılıyordu şimdi en alemdedir bilemem. uzun bir süre kıldı. aarda uyudum uyandım. dedim bende katılayım. hızlı bir duşla geçtim durdum arkasına beraber kılmaya başladık. neden sonra durdu. dua etmeye başladı. "Allahım arkamdakinin tüm günahları bendedir. onu yakma cehenneminde." duramadım " herşeyin bilgisi sendedir ikimizi de cennete ehil hale getir bizi hem birbirimize hem de sana komşu eyle" ani doğaçlama dualar bunlar. sadece şahit olduk birbirimize.

sonrasında dondu. sarıldı. yeniden uykuya çekildik aynı yatakta.

ben cinsel kimliği geç kabul edenlerdenim. dinsel kimliğimi ise biraz daha erken kabul etmiştim. bu her ikisi birbiriyle uyumsuz değil. aksine birbirini destekliyor.

inanmazsanız yaşayın ve görün

görüşmek üzere dostlar.

7 yorum:

  1. Dini kimlik oluşturmamaya çalışıyorum genelde. Araştırmaya başlarsam içinde kaybolup kafayı yiyeceğimden korkarım. Uçsuz buçaksız geliyor din konusu. Mesela namaz kılmak. "Namaz" ne demektir, kelime anlamı nedir ? "Kılmak" eylemi neyi gösterir? Bu bir mecaz kavram mıdır? Yoksa gerçekten bugün çoğu müslümanın yaptığı ibadet şekli midir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence üzerine gidilmesi gereken bir korkuya sahipsin. üzerine gittiğinde çok derin aydınlıklar bulacaksın. "yahu harbi harbi bundan mı ürkermişim ben " diyeceğine eminim.

      namaz şöyledir ya da böyledir demek haddim değil elbet. ama beş vakit namaz farz bunu değiştiremeyiz. ama içeriğini değiştirmek anlam yüklemek, okunan ayetlerin anlamını bilmek bunları hissetmek ardından namazı zihnen oturtmuş olarak bedenen görünür kılmak çok daha mühim bence.

      namaz ne bir mecaz anlam bana göre ne de günümüzde çoğunluğun yaptığı kültür fizik hareketi. bir öz disiplin aslında. derinlği olan bir olgu.
      ama bu derinlik herkes de farklı şekilde gizlenmiş net birşey demek mümkün değil.
      senin yolun senin yolculuğun demek daha hoş olacak sanırım

      Sil
  2. Şunlara da göz attın mı hiç :)

    http://missstiffany.blogspot.com/2013/11/mevlana-der-ki.html

    http://missstiffany.blogspot.com/2013/10/adem-ile-havva-dediler-ama.html

    öhöm :D

    YanıtlaSil
  3. Güzel bir yazı olmuş dediğin gibi insanların her türlü kimlikleri ile barışık olması gerekiyor özellikle bizler din ve cinsel yönelim konusunda o kadar fazla çatışma yaşıyoruz ki suçluluk duygusu Peşimizi bırakmıyor zamanla bir tarafa doğru kaymalar oluyor vs bu yüzden kişinin her türlü kimliğini kabul etmesi ve bunları çalıştırmadan hayatına devam etmesi gerekiyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hayat denge üzerine kurulu o gay eğer sağlımassak hep bir yöne doğru savrulucaz sonra ayıkla pirincin taşını

      Sil