problemin en büyüğü problizsizliktir diyenleri düşünüyorum da bir bakıma haklılar. ama tıpa tıp aynı görüşte olduğumu söyleyemem bence problemin en büyüğü var olan problemi hafife almak.
problem vahşidir dostlar. acımasızdır. problemlerin tümünü çözmüş olmak büyük bir nimet ya da var olan problemin farkında olmamak büyük bir gaflet ise de asıl sıkıntı kobrayla dans etme cesaretini sergilemektir kanaatindeyim.
bu satırları bloguma aktarmamın amacı elbette bizce soluklarla çeşitli muhasebeler yapmak. eşcinsel dünyasında malesef gözle görülür hatta hatrı sayılır bir ahlaki erorzyon mevcut. bu çözülmesi birkaç katlı integralden daha meşekkatli sorun. çoklarınca fark bile edilmiyor. bazılarında ise fark etmememinin ağırlığı ya da bizlere yüklediği sorumluluğu yetmiyormuşcasına "bizler tanrıların kaçamak ( sanırım burda yasak demek istiyor) çocuklarıyız. bizim ahlağımız ahlaksızlıktır" mantığıyla problemi hafife alıyor hatta ve hatta problemin varlığından kendilerine hisse çıkartıyorlar.
danimarka kopenhag da mevcut olan christiana bölgesi vari bir yaklalışım bizleri malesef istediğimiz hayallerini kurduğumuz özgürlükler noktasında ileriye götüremez.
geçmiş yazılarımda bahsettiğimi düşündüğüm ama şimdi yeri geldiği için tekrar arz etmekte fayda bulduğum şey şudur ki; eğer insansak sosyal bir olgu ağı içerisinde bulunmamız gerekiyor. ve bu sosyallik bir takım değerlere uyma zorunluluğunu beraberinde getiriyor.
sadece eşcinsellerle örülü bir atmosferde istenilen tüm özgürlükler asla özgürlük değildir. dünya salt eşcinsel olmadığından dolayı bizimde ortak paydalara uyma durumumuz hatta ve hatta zorunluluğumuz vardır.
işi buraya getirme niyetinde değildim aslen ama sosyoloji öğrenciliğim tuttu ( bu arada hala okunamayan açıköğretim fakültesi dönem sonu sınavlarından dolayı acayip stresteyim)
üstte ahlak ile ilgili paylaşım yaptığım görüş dün gece facebookta görüştüğüm biri tarafından iletildi. rahatsızlığımı dillendirmeseydim gerçekten sıkıntı duyardım.
görüşmek üzere dostlar...
Ben gittim o Christiania'ya açıkcası bir daha da gitmek istemem :S Yerden göğe kadar haklısınız efem :))
YanıtlaSilahh sıradan
Silasıl sıkıntım ne yapabileceğimi bilmemek
ne yapmalıyız ki her kesim insanı aynı zemine taşıyabilmeliyiz. benim bir hatam yüzünden içinde bulunduğum kesime herhangi bir söz gelmesini istemediğim gibi başkalarının yanlışları sebeiyle bizim gibi düşünen insanların da problemlerle karşılaşmasını kaldıramıyorum. midem almıyor. sancı tutuyor beynimi
not:bu arada seyehat öykülerinde de faydalanmak isteriz gezdim gördümden ziyada karşılaştırmalı kültür bazında
teşekkürler efendim
Ben bu ne yapılabilir konularını artık pek düşünmüyorum sanırım. Koçlar etraflarındaki insanlardan çok kendilerine focus oluyorlar ondan olabilir. Bilemiyorum ki herkesi aynı yere getirmek lazım mı. Ben kendim iyi bir insan olmayı başarabildiğimi düşünmüyorum ki başkalarıyla uğraşabileyim. Biraz toplum mühendisliği gibi geliyor bana böyle düşünceler.
SilBir örnek vereyim hemen: Almanya'ya gideceğim ben önümüzdeki ay, oradaki birine soruldu Türk olduğumuz için orada değişik bir muameleyle karşılaşır mıyız diye. Cevap "bu tamamen size bağlı" oldu.
Çok karıştırdım ama anlatabildi mi bilmiyorum. Bir de burası cümle aleme açık olduğundan anektodu da tam anlatamadım, eğer istersen mailden detaylarını yazabilirim :)) Sevgiler :)
Bahsettiğiniz tarz bölgeler dünyada tüm metropollerde mevcut. Eşcinsellerin kendini aslında rahat ettiği ama aynı zamanda herkesin bildiği bölgeler olması dolayısıyla polisin veya mevcut güçlerin müdahale de edebleceği ortamlar, yani herkes memnun gibi görünüyor aslında. Ama yazınızda belirttiğiniz gibi hedef bu mu olmalı, bence değil. Bu herkesten kaçmak gibi, kendi kendini dışlamak gibi... Ben bu konuda çok kafa yormuş biri değillim ama insanların yadırgamalarını, tuhaf bakışlarını vs.nin hiç olmazsa biraz olsun 'normal' kılmanın yolu da bu değil diye düşünüyorum. Sizler kaçtıkça, insanlar sizleri yokmuş gibi görmeye devam edecek.
YanıtlaSilBir şey elde etmek için, bazı şeyleri göze almak gerekir.
Ortak payda dediğiz şey insanlığımız, bu noktada birleşirsek hiç sorun kalmaz aslında.
önünüzde saygı ile eğiliyorum efendim mükemmel özetlediniz
Silortak insani değerler çatısı altında birlikte duvar örmek varken -ki herkesin isteği de buyken- neden hala... nedenlerin ardı arkası kesilmiyor zihnimde şuan
çok ütopik fikirleri dillendirdiğimi biliyorum. insanlık taihiyle aynıdır neredeyse toplumsal kurallara aykırılık hadisesi -sadece islam değil yahudi ve hristiyanlıkta da görebileceğimiz habil kabil örneği çok güzel açıklar aslında - elbette ki bu çağda da olacak ama ne bileyim ben bu söylemden asla vazgeçmiyeceğim sanırım.
hatta ve hatta gelecek yazımızda din veya dinler başlığıyla irdelesek bu kavramı çok daha güzel olabilir.
teşekkürler semi
açıkçası fikri beyanlar insani değerleri artırmada, var olan kabulleri yıkıp dökmede ve yeniden organize etmede büyük etkendir. kendi buloğumda yaratmaya çalıştığım etkinin bir benzerini geç de olsa okumuş olmak beni pek bahtiyar kıldı, bu konular üzerine de düşünmemi sağlayacak bir yazı olmuş, teşekkür ederim.
YanıtlaSilüstad her zaman dillendirdiğim gibi bu blogu açılma vesilesi siz ve o gay bende dir.
Silfikirler bir şekilde dökülüyorsa ve en önemlisi vicdanlarda yer ediniyorsa az buçuk başarılı olabiliyoruzdur sanırım
ne dersiniz ?
Hayır anlamadığım masem öyle insan bir mail atıp ben de yazıyorum gelin okuyun demez mi :D hiç haberim yok burada dünyalar dönüyor, nasıl olmuş da gözümden kaçmış, üzgünüm açıkçası.. ben seni takip ediyorum ama sen yazmıyorsun sanıyordum hep..
YanıtlaSilfikir bir nehirdir. zaman içerisinde yol açar kendisine, uzlaşıyla varır denize..
:) asıl ben üzgünüm gerekli tanıtımı yapamadığım için
Sildenizde görüşmek temennisiyle