14 Ekim 2013 Pazartesi

süt liman


Merhaba dostlar

Yaşamak ya da yaşamak diyordum bu sıralar. Fiiliyata dökmek ya da dökmemek.  Med cezir hep .

Yaklaşık iki yıldır mesajlaştığım biri var.  Özgür ruhlu bir sanatçı kendisi. Alanında çalışmaları mevcut. Duygularıyla hareket eden, kıpır kıpır farklı birisi. Şu zaman kadar çokça yazışmamız olmuştur.  Onunla bir konuyu tartışmak konuşmak bende çok farklı etkilere sebebiyet veriyor.

Yaş olarak otuzların ortalarında olmalı. Bende onunla görüşürken süt liman bir denizde ilerliyormuş hissi doğuyor. Kendisi o kadar hareketli ben o derece  agresifken fikirlerimiz birlikte duruluyormuş gibi bir hisse kapılıyorum. Ondan duymadım bunu ama ben böyle algılıyorum.

Bu güne kadar bir birliktelikte hep yapboz ilkesine inandım. Birbirinin zıddı olan parçalar hep bir bütünlük arz eder dedim herkese. Ve şimdi bu mesaj arkadaşıma karşı da “ acaba beni bütüne erdirecek parça bu mu ?” sorusunu sorduruyor yaşadıklarım.

Mantığımı susturamadığım konu ise mesafe. İstanbul da yaşıyor ve hiç yüz yüze görüşmedik. Fotoğraflarımızı gördük seslerimizi duyduk ama ötesi olmadı. Ya büyü bozulursa ? ya bir ömür bile biçemeden bilincimin dinlediği sahili kaybedersem. Bilemiyorum.

Şans dileyin. İşler yolunda gitsin ve İstanbul a taşınayım.  Artık iki varlığı tek yapmak istiyorum. Birbirinde kaybolan bir bütünün yarısı olmak istiyorum.  Umarım o da bunu istiyordur.

Görüşmek üzere dostlarım



14 yorum:

  1. Hayatım boyunca geçmişe dönüp baktığımda, en büyük pişmanlıklarımın yaptıklarımdan değil, yapmadıklarımdan kaynaklandığını gördüm..
    Bu yüzden ileride "keşke" dememek için, içinden ne geçiyorsa onu yapmalısın..

    Ama büyük bir hayalkırıklığı yaşamamak için de her olumsuz ihtimali her zaman aklınının bir köşesinde tutup kendini fazla kaptırma ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. içimizden geçenleri serbest bıraksak emininm şu an ki halimizden daha farklı bir cisim belirecek karşımızda. birçoüumuzda belki ya da en azından bende

      her zaman bardağın boş tarafını gören biri olarak kendimi en kötüye hazırlıyorum. ama bu karşı tarafı biraz yorabilir diye de endişeliyim. o sebeple hem yorgunluğa sebebiyet vermiyecek hem kandi penceremden itidali elimde tutacak bir bakış açısına ihtiyacım var gibi

      Sil
  2. Cem'e katılıyorum. Yaşamda "keşke" dememeye çalış. Her şey yolunda olsun diliyorum. Ama kendine neden agresif payı biçtin? Ben senin hakkında hiç öyle hissetmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler semi

      çok keskin hatlarla sınırlamışım kendimi. şimdi en ufak bir ihlal de agresif olabiliyor davranışlarım. agresiflikle kastım elbet üs perdeden değil. ama olağana göre agresif yaklaşıyorum.

      Sil
  3. Telefonda konuşma faslında büyü bozulmamışsa daha da bozulmaz gibi geliyor bana. Rahat konuşabiliyorsa, muhabbeti sarıyorsa bir şeycikler olmaz :) 2 yılı daha da uzatmamaya bak derim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) bu iki yılın bol inişi bol çıkışı oldu. görüş birliğine vardığımız azınlıkta kalan durum haricinde hep hoşgörülü davrandık. hiç olmadıysa bu 2 yıl bana uygulamalı hoşgörü eğitimi vermiştir. nasip bakalım

      Sil
  4. yavrum yardır gitsin ya ;) ama önce bi git görüş bakalım ne çıkıcak işin altından. yüzyüze görüşmeden bazı şeyler çok askıda kalabiliyo :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen Don Kişot olup değirmenlere karşı savaş açmak gerekiyorsa da en azından karşıdaki değirmeni görmek gerekiyor sanırım. Panda'nın söyledikleri önemli :)

      Ama pozitif olmayı da ihmal etme derim :)

      Sil
    2. pandacım bilir beni. görüşmeden olmayacak. elim kolum bağlı kalıyor. hamle yapamıyorum. şifaen görüşmek en mantıklısı sonra isim koymak da en hayırlısı gibi

      Sil
  5. neden sonra biz şu "uzaklık" mevhumuna takılıp kaldık anlamadım doğrusu. Bi ilişkiyi uzaklığın bitireceğini düşünmek... temeline inince aşkı ucuzlaştırıyor gibi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. uzaklığın bitireceğini düşünmek değil bu. asıl paylaşımsızlığın getireceği kısır döngüye saplanmak ürkütücü olanken adını mesafe koymak belki. ama ben aşkın mesafelerde eriyeceğine kaniyim. ve aşk onca ender varlık ertilmek için harcanmamalı

      Sil
  6. Ama büyü bozulursa diyerek erteleme olmaz ki :)

    YanıtlaSil
  7. Imtırakımsı'm , büyü bozulmuyor daha da birbirine bağlıyor bu geçen sure. Yağızla birlikte sadece seslerimizi duyarak fotoğraflardan severek tam 9ay bir ilişki yaşadık. Biz sevgiliydik ve her şeyimizden haberimiz oldu. Ben ona destek o bana destek oldu her zaman. Asla pişman olmayacaksın bana inan. Taki eylül1 de ilk kez canlı kanlı sarıldık birbirimize biz kavuştuk hayalimiz gerçek oldu bütün hepsini de bloğumuzda yazmıştık hala da yazıyoruz. Her zaman dediğim gibi; Mesafeler sevmeye değil sevişmeye engel.. İki beden tek kalp olabilmek en önemlisi :) büyü bozulmadan daha niceeeeee mutluluklara :)

    Yavuz :)

    YanıtlaSil
  8. Bu yazıyı 14 Ekim tarihinde yazmışsın şu an son durum nedir bilmiyorum ama cem güzel söylemiş "keske" dememek lazım her ne kadar bunu bilip yine de uygulamadigimiz gibi

    ve yüz yüze görüşmeden planlar kurmamak lazim :)

    YanıtlaSil