sadece son dönem dizilerini yazsak ciddi bi yer dolduracağından ben bizce dizilerden bahsetmek istiyorum. -ya da cümleyi daha hoş bi hale getirip benim keşfettiğim bizce diziler-
queer as folk değişimin öncüsü buram buram eşcinsellik kokan bu diziyi çağımız genç eşcinsellerine önermiyorum filmin görüntü kalitesinden tutun da oyuncuların giydiği elbiseler yapılan şakalar aşağı yukarı 12 13 sene evveline dayanıyor
ayrıca -ki herkes bu söylediklerime katılmak durunda değil- eşcinselleri genel olarak "kafalarının" dikine giden cinsellik odaklı insanlar olarak işlemiş. aynı dönemdeki lezbiyen temalı the L word bile lezbiyen dünyasının duygularını vermede kısmen daha başarılı
hazır yeri gelmişken cinselliğin önemli olduğunu ama genelin içinde sadece bir parça olduğunu savunuyorum ve parçada takılı kalmak bütünün güzelliğindan mahrum kalmayı sonuçlar. ama cinsellik parçası eksik bir bütünde o güzelliğini asla tamamlayamayacaktır savıyla oturup kalkıyorum
the new normal
ve gelelim günümüz eşcinsel temalı dizisine . bu iki dizi arasındaki süreçte bir çok dizide arka planda eşcinsellik konu edildi ediliyor modern family, glee, six feet under, gibi dizimiz gayet hoş şu an nole tatilinde ilk sezonunun 11 bölümü yayınlandı altyazıları da mevcut bi kuple diziden bahsedersek david ve bryan eşcinsel sevimli çifttimiz çocuk sahibi olmaya karar veriyorlar ve alsana eğlence
kişilere gelirsek hepsi kendine münhasır şahsiyetler eşcinsel dizisi gibi görünse de bence kesinlikle bir amerika dizisi ryan murphy elinden çıktığı bariz olarak belli bu arada bry glee project deki dans tasarımcısını andırmıyor mu ?
dizinin kahramanı bence shania
david candır bryan az tuzlu fasülye turşusu yerken yakar olmadı mı aratıtırır kendini. jane rocky clay süper yan roller hele clay adam tam bir ironi ... sarışınlara karşı bi ön yargım olduğundan esas kızımız hakkında yorumdan çekiniyorum :)
izleyin
altyazılara ulaşmak isterseniz lütfen burdan buyrun
Yabancı dizi müptelasıyım. Digiturk te hergün düzinelerce dizi çıktığı için hepsine yetişemiyorum tabi ama takip etmeye çalışırken manyağa döndüğüm kesin. Bir kısmını kaydedip gece yattığım yerden izliyorum artık. İyi ki geceleri saat 3 -4 gibi yatıyorum :))
YanıtlaSilBu arada sen 90'lar kuşağı falan mısın çocum :)))
walla matematikçiyim ama şu kuşak hesaplamalarını bi türlü yapamıyorum :)
YanıtlaSilama siz üniversiteden mezun olmadan hemen önce ben koyun sürüsünün içinden çoban köpeğini seçip dede bunun boynuzu yokmuş bunu alalım dediğimi hatırlıyorum yani 4 yaşlarında felanım :) dolayısyla doksanlar mı oluyorum seksenlerin sonu mu oluyorum bilmem ki
türkiye deki dizilerin bollywood filmleriyle yarışır uzunlukta olmasından mütevellit eskiden ya radyo 4 teki radyo tiyatrolarını ya da yabancı dizileri takip ederdim şimidi radyo tiyatrosu da kalmadı yabancı diziye mum olduk :)
Senin döneminde de radyo tiyatrosu vardı demek? Ben çocukken falan sabahları 10'da radyo tiyatrosu çıkardı. 20 dakika kadar sürüyordu sanırım. Ailece radyonun başına üşüşürdük artık :)
YanıtlaSilCuma sabahları saat 7'de de Binbir Gece Masalları çıkardı Olcay Poyraz'ın o güzel anlatımıyla. Son dakikalarını kapı eşiğinde dinler ve koşarak okula giderdim :)))
olmaz olur mu suç ve cezayı sonra rus edebiyatını ordan da amerikan edebiyatını sevdiren yegane şeydir radyo tiyarosu saat 10 kuşağı anneme ilk çıktılarında minik radyolardan aldırmıştım 3 sınıfta sabahçıydık sob aykma bahanesiyle giderdim odunluğa oyalanır oyalanır tiyatroyu bitirip öyle götürürdüm kovayı :) tabi sonra veli toplantısında ortaya çıktı da herşey Allah tan annem de radyo tiyatrosu hastasıdır. gülüp geçmişti
YanıtlaSilİnternette takılmak varken siz hâlâ sınalgı mı izliyorsunuz?
YanıtlaSilbence daha eğlenceli internet ortamında birçok şey artık seviye kaybetmeyi hızlı ivmelerle yaşarken diziler çok daha keyifli bizden ve doğal gibi geliyor
Silama sonuçta bu tercih meslelesidir.