19 Şubat 2013 Salı

eşcinsel vizyon

çuvaldızı kendine iğneyi başkasına batır felsefesi akımına katılanlardanım. iyi bişi mi tartışılır. ama kendimize karşı savcı başkalarına karşı avukat olduğumuzda sanırım herşey daha güzel olacak


hangi dağda kurt öldü de ımtırak saçmalamadan yazı yazabildi balonuna sahip olanlar olabilir. efenim kafam gayet dinç dünkü iş arkadaşları pikniğiyle bildiğiniz bi negatif enerji kovması yaptık sanırım -kısa bi sürede olsa- cümleler anlam bütünlüğüne sahip olabilecek.

dolayısıyla arz edilmiş bir paragarafın ardından devam edelim iğneli çuvaldızlı şişleme faslına. ben derken kendimden bahsettiğim gibi kendim gibilerden de bahsediyorum aslında. homofobi, sıkıntılar , kabul görmemeler. bir çoğumuzun dilinde hep bu anlamdaki cümleler mevcut.

karşı tarafın -ki homofobik duygulara sahip olanları, eşcinsel ve trans bireylere şiddet eğilimlileri kast ediyorum- çokça kabahati olabilir. anlayışsızlık , empati fakirliği, camış olma durumu (:P ) ama onları değiştirmektense kendimizi değiştirmek daha kolay kanaatindeyim. deyip çuvaldızlamaya başlıyorum kendimi kendimizi

geçen gece sinirlerimin tavan yaptığı bi anda facebook üzerinden ben gibi insalarla görüşmek  istedim az biraz konuşmak dertleşmek .

 ben öyleyimdir anlatmassam birikir birikir beni konuşamaz hale getirir sıkıntılar atmam gerekir onu .

 maksadımı bir çok arkadaş bilir görüştüklerimden ama o sırada da kimse online değildi. rastgele birine merhaba dedim pat herşeyi anlatmak amacıyla değil de tanışmak anlatmaya vesile kılmak için. merhabaya karşılık verilmeden nerden? profil?  a? p?  gibi bende balyoz etkisi uyandıran 4 soru işaretiyle karşılandım.amacım muhabbet bu ayrıntılara gerek var mı dediğimde ise bol küfürlü ama manaca defol git ne işin var burda ibaresine takbül eden bi söylemle son darbeyi aldım bilgisayarımı kapatıp. kağıt kalamime koştum.

ilkokuldan beri yazarım en yakın arkadaşımdır kağıtlar her şeyimi bilirler hatta sabit olarak gömdüğüm bi akasya ağacı dibi vardı benimle konuşup bana akıl vereceğine inandığım bi ağaç

baktım yazdıklarıma derdim bana derman imiş dedim az önce ki diyalog bana fin hamamı etkisi uyandırmış olmalı ki birden sevimli göründü gözüme kendi problemim. burdan hareketle dedim ki bizi hiç tanımayan bi araştırmacı kalkıp sadece merhaba dese ve istenenleri vermeyi reddetse demekki bu tepkiyi alacak ve kuvvetle muhtemel olarak değişik bi fobiye sahip olabilecek.

önce kendimizi önce benliğimizi hatta önce idimizle hareket etmeği kontrol altına alabilirsek ben inanıyorum ki çok şeyler düzene girecek.

bununla birlikte yazılanların homoseksüalite karşıtı bireylerin yaptıklarının haklılıklarını kanıtlamak için olmadığını belirtmek ihtiyacı hissettim. ben sadece onların eline malzeme vermeme taraftarıyım .

görüşmek üzere...

6 yorum:

  1. ben bu yazıyı çok sevdiiim :)
    Hani genel bi kanı vardır ya herkesin dünya görüşü ve yaşayış tarzı farklıdır karışamayız deriz ve dokunmayan yılana ömrümüzden bir kaç yıl hediye ederiz.
    Aklımda bir kaç cümle var bu yazıyla alakalı aslında; bi zara sahip olamadığımızdan geliyor belki bu rahatlık(insan ne kadar kurallardan ve sınırlardan yakınsa da onların hayatı belli ölçüde düzene soktuğunu inkar edemez) ya da heteroların dünyasında da olabilen bir tek düzeliğin bizler için özel bir yerlerde(siteler veya paylaşım merkezleri) kollektif halde barınıyor olmasından bizim gözümüze çok ve sadece böyleymiş izlenimi uyandırıyor olabilir.

    YanıtlaSil
  2. fatih yorum için çok teşekkürler
    bu yazıda seni çok sevmiş öle dedi bizzat :)

    demek istediğim şey de bu kendi normlarımızı hala kuramadık hala oturmuş bi kabuğumuz yok halbuki aşk diyoruz birisi eşcinsel aşka laf attığında hop oturuyoruz hop kalkıyoruz ama iş işlemeye sergilemeye geldiğinde şey mey kem küm yapıyoruz. açıkçası beni ikilemde bırakan bazen kendi türüme karşı sırt dönme isteği geliştiren durum da bu

    eşcinselliğin başlı başına zara sahip olmamama ya da benim anmamala birlikte kanunsuzluk mercii olarak yaşanması ve lanse edilmesi çok yanlış

    ben her zaman şu görüşü savunurum -ki içerimdeki ölmeyen hippiye rağmen- kanunlar dünyasında -yerçekimi kanunu, buharlaşma yasası, eylemsizlik gibi- kanunsuzluk en büyük kendini tanımama problemidir

    YanıtlaSil
  3. Imtrakcım, valla sen de ana avrat düz gitseydin :S Töbe töbee... Sinir oluyorum o muhabbet tarzına ya. Ben daha artık ne face ne chat hiç bişiye girmiyorum bu yüzden :S

    Bu azgın boğalar yüzünden maalesef işte bütün eşcinseller sürtük ve sapık olarak etiketleniyor.

    Fakat şöyle de bir durum var; bu aygırların (affedersin)hayrete düşürücü aymazlıkları ve ayılıkları eşcinsellik özelinde değil daha genel bir durum. İnsan olmanın gereklerini yerine getirmekle, medeniyetle alakalı bir durum. Ama tabi olaya bu açıdan bakmak için iki defa düşünmek gerekiyor, kimse de bu zahmete girmiyor, etiketleyip geçiyor.

    Bi daha olursa sen söle bana, hani sen kibarlığından bişi diyemiosan, ben açarım ağzımı yumarım gözümü, hiç acımam :D

    YanıtlaSil
  4. heyyt arkamda sıradan var artık açılın uleyyn nidasıyla yoruma girer

    -yani yeri geldimi böle dalından yeni kopmuş patlıcan kadar lezzetli, sudan yeni çıkmış balık kadar hareketli, yeni bardağa konmuş çay kadar dumanı üstünde hoş orjinal iltifatlarımı bohçamdan çıkartıp sergiliyorum

    lakin medeniyet öğretme- ki bana düşmedi de yine de mesleğimin gereği olaraktan :P- sürecinde bu bohçamı değilde sebat ve ısrar bohçemı açmayı yeyledim

    ama senin yönteminde çok cazip sıradan baktım olmadı ben bi yandan sen bi yandan saydırır adamın klavyeye dokunamamacasına soğuturuz artık o alemden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen kan beynime sıçrıyor ne yapayım keremkâr efendim :))

      Sil
    2. :) soft power kullanmalıyız kullanarak bu kesim elbet birgün çözülecek adımız lekelemekten uzak hale gelecekeler

      Sil