Merhaba dostlar
Dün gece eve girer girmez yazayım istedim sizlere. İsimler,
bu isimlerin etkileri kalkmadan yetiştireyim arzuladım gün boyu.
Ama gün ortasında aldığım haber kafamın bir köşesinde hep
arı kovasına layık bir uğultuyla serviş dışı modundaydı. Belki “ old english
pub “ bu yüzden çok gürültülü geldi bana. Bilemiyorum.
Kardeşimden gelen bu haber hala tüylerimi diken diken
ediyor, beni derin düşüncelere itiyor. Ne yapıyoruz biz. İnsanlık nerede, hangi
çölde, hangi vahşi hayvanların arasında konaklıyor ki böyle başı dönmüşlüklere
hala hissiz kalabiliyor.
Mısır değindim konu. Bir anda 2200 can. Haklı veya haksız
2200 can göklere kalkıyor. Hele birde bunların darbe karşıtı duruşları, azim ve
istikrar sergilemeleri , gözümde
değerlerini çok daha arttırıyor.
Sevgili dostlar, mısırda ikamet eden bir arkadaşım dün gece
internet üzerinden bir mesaj yolladı. “ sargı bezi bile kalmadı. Çarşafları yırtıyoruz,
kaynatıyoruz- bazen onu dahi yapamıyoruz- sonra kurtulma ümidi olan yaralılara
götürüyoruz. Bırak morfini ağrı kesiciler bile kara borsada. Elim kolum bağlı.”
Kendisi bir şirkette çevirmen. Üç lehçeyle Arapça konuşabiliyor.
Bazen birbiriyle iletişime geçemeyen Arapları
birbirine çevirdiği oluyormuş. Anlatırdı gülerdik. Şimdilerde işinin yanında
direnişteki farklı lehçelerle konuşan insanlar arasında gönüllü çevirmenlik
yapıyor. Olayların bizzat canlı şahidi.
“ kuzenim Tunceli de komando olarak askerlik
yapmıştı.Bilirsin anlattıklarını. Çatışmalar, ölümler, korkular, canı çekilmiş
bedenler. Döndükten sonra yedi ay evden çıkmadığını, sonra iki yıl da tedavi gördüğünü de bilirsin. Ondan daha
ağır şeyler görüyorum. Silahı olmayan insanı yakalayıp ateşe verdiklerine şahit
oluyorum.”
Mısır …. Hüznün ülkesi artık gözümde. Annem küçüklüğünde raunda
katliamını televizyonların verdiğini, anneanneme sarılıp hiç tanımadığı, kalın
dudaklı siyahiler için göz yaşı döktüğünü anlatırdı. Mısırdakilere ağlayamıyorum.
Gözümdeki yaşın dahi ürpertiden afalladığını sanıyorum.
Bilmem ki firavun bu kadar zalim miydi? Bilmem ki nil nehri
yarılmazdan evvel ortadan ikiye bu kadar kan akmış mıydı? Gözüm nil de artık. Yarılıp almasını
bekliyorum eli tetikte olanları, sessiz kalanları, bu gerekliydi diyenleri, her
ne olursa olsun konuşmak yerine kan dökmeyi seçenleri . duyuyor musun nil?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder