efendim merhabalar
malum blog dünyasında yeniyim. öyle her blogun geçmişini arayıp taramışlığım yoktur da.- o gay ben de nin blogunu hariç tutmak lazım. sanal aleme giriş kapımdır
ogay .yeri başkadır. yazılarını defalarca okumuşumdur. hazır yeri gelmişken ,sular seller gibi hızla askerliğini tamamlamasını canı gönülden temenni ettiğimi dillendirmek istiyorum.-
yazılarını okumaktan çok keyif aldığım sevgili
uska mimlemiş beni. taze blogculardan olmam hasebiyle hoop atladım hemen. bu arada uska ya da değinmeden olmaz. blogunun adından anlaşılacağı gibi hayatın espirisini çözmüş bir genç. gerisini siz okuyun efendim .
hemen mim sorularına geçiyirum.
Ben kimim?
25 yaşında zorunlu öğretmen gönüllü sosyolog adayı. en net özeti bu sanırım. eşcinsel kimliğimi de buna eklersek baya renkli oluyor aslında. bol kimlik bocalaması. iyi garnütür aslında :)
Blogun adı nereden geliyor?
-ımtırak eki bence biz eşcinselleri çok güzel anlatıyor. ne ordan ne burdan bir hali anlatmanın en kestirme yoludur bence -ımtırak eklemesi. yeşilimtırak mesela. yeşil gibidir ama değildir de. erkeğimtırak. erkek gibiyim. ama tam olarak değilim gibi .
Blog açmaya nasıl karar verdin?
blog açmaya asıl karar vermem sevgili
kaan vesilesi ile olmuştur. o gay aracılığı ile tanıdığım kaan ı bir çok standartımız benziyordu. öğrenim branşları, edebiyat merakı, dedim "aga ben de yazarım" öyle çıktı yani. - biraz fesatlık mı etmişim ne yapmışım bak şimdi dert düştü içime. öyleyse kaan a bir özür yolluyalım.-
Neden kişisel blog?
nedeni çok basit. birilerine, ihtiyacı olan birilerine " olum bu adam hem eşcinsel hem şu işleri yapıyor. ben de eşcinselim ne eksiğim var şu yağ tulumundan " deyip, gaza gelmesi ana amacımdı. sonra saptı belki. mesaj verme girişimlerim olmuş olabilir haddimi aşarak. ama o an öyle düşünüyordum. düşündüklerimi yazmak değil midir kişisel blogun bir işlevi de.
Kişiliğin?
tipik bir terazi burcu kişiliği. konuşmayı sevse de dinlemeği kendi için daha zevkli bulan, estetik olan her şeyi yanında tutmak isteyen, hayalperest, insan eksenli, pollyannacı -hem de azılısından- kişilik benimkisi de. "memnun musun?" deseniz " valla atsan atılmaz satsan satılmaz naparsın çekicez" derim. daha net olan kişilikleri çok özenmişimdir. benim sağm solum belli olmaz. hayalcilikten olsa gerek.
Hoşlandıkların?
her an her şeyden hoşlanan bir yapım mevcut. bir dost ile içilen kahve yapılan muhabbet gibisi yoktur. sevgili
beyaz ile yapmayı çok istediğim bir şey mesela. sohbetine doyum olmuyor. bir de
semiyi katsak bu halkaya off ki off . dünyanın en keyifli adamları arasında bir numaraya yükselebilirim. iddalıyım yani bu konuda. bir de ömürlük bir aşkın gölgesinde aynı evi paylaştığım kişiyle el ele film izlemek bu da ilki kadar olmasa da hoş birşey.
Hoşlanmadıkların?
hangisinden başlasam bilemedim. yemekte ağız çaplatılmasından tutun da , sokak ortasında -çok afadersiniz- münasip bir yerlerini karıştıranlara, gürültüden sonradan ısınmış pilava kadar çok fazla hoşlanmadıklarım mevcuttur.
En son okuduğun kitap?
çoklu kitap okumayı severim. o yüzden bu soruyu çoğul kipiyle ele almak taraftarıyım. elif şafak araf. murathan mungan erkeklerin hikayeleri, ve suat yıldırım ın kuran meali son bitirdiğim kitaplar ailesi.
evet gelelim şimdi zurnanın zırt dediği yere. üsteki açıklamamda da belirttiğim gibi eğer daha evvel bu soruları cevapladıysanız, pas geçiniz. ama ben sevgili beyazın, sevgili fatih in ve sevgili depresifin kaleminden bu soruların cevağlarını görmek isterim. soruları beyenip de "yahu ımtırak bizi yazmamış ama ne yapsak" diye düşünen dostlar olursa da hiç durmadan yanıtlasınlar efendim.
çok sevgiler çok saygılar